bigoo.ws

   
  Ş€ßiNKaRaHiSaRıM
  Ş.Karahisar Tarihi
 
ŞEBİNKARAHİSAR
     Giresun ilimizin güneyindeki iki ilçeden batıda olanı Şebinkarahisar’dır. Doğusunda Alucra ve Çamoluk, batısında ve güneyinde Sivas ili toprakları, kuzeyinde Dereli İlçesi bulunan ilçemizin. il merkezine uzaklığı 118 kilometre, denizden yüksekliği ise 1500 metredir. Giresun Dağlarının güney yüzünde yer alan Şebinkarahisar, Doğankent (Harşit) ve Kelkit vadilerinin birleştiği yerde kurulmuştur.
İlçenin yüzölçümü 1378 kilometrekare, nüfusu 1990 sayımına göre 39897'dir. Bu nüfusun 23330'u ilçe merkezinde, 16567'si köylerde yaşar. İlçenin bucağı yoktur, 55 köyünün hepsi merkeze bağlıdır. Şebinkarahisar, Dereli ilçesi üzerinden Giresun'a, Suşehri üzerinden Sivas'a, Refahiye üzerinden Erzincan'a karayoluyla bağlıdır.
Şebinkarahisar, eski bir yerleşim merkezidir. Araştırmacı Haşim Karpuz’un yaptığı çalışmalara göre, bölgenin ilk defa Hititler zamanında tarihi çağlara geçtiği görülmektedir. Hitit metinlerinde “Azzi-Hayaşa” ülkesi olarak adlandırıldığı ve burada Kaşga’ların yaşadığı yine aynı yazar tarafından bildirilmektedir. İlçede Hitit, Pontus, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalma tarihi eserler vardır. Bu eserlerin en önemlisi ise Şebinkarahisar Kalesidir.
Şebinkarahisar, milattan önce birinci yüzyılda Pont Devletinin yıkılışı sırasında Romalı Pompeius'un kurduğu şehir olarak Kaloneia (Calonia) adıyla anılıyordu. Bu yerleşim merkezi bugünkü Şebinkarahisar sınırları içindeydi. Bu adın burada bir Roma alayının konaklamasından kaynaklandığı tahmin edilmektedir.
Kaloneia imparator Jüstinianus tarafından geliştirilip büyütüldü. 1034-1044 yılları arasında Bizans-Arap savaşlarına, 1057 yılında Tuğrul Beyin yeğeni İbrahim İnal'ın akınlarına sahne oldu. Şehir on üçüncü yüzyılda Trabzon Rum İmparatorluğunun eline geçti. Bu dönemde Karahisar anlamına gelen "Mavra Kasteron" adıyla anılıyordu.
1473 Otlukbeli savaşından sonra Osmanlı egemenliğine giren Şebinkarahisar, onsekizinci yüzyıl sonlarına kadar Erzurum Eyaletine bağlı bir sancak olarak kaldı. Şebinkarahisar, ondokuzuncu yüzyılda "Karahisar-ı Şarki Sancağı" adıyla Sivas vilayetine bağlandı.
Şebinkarahisar adı, Şabeyn Karahisar'dan geliyor. Yörede Şap madeninin bulunuşu bu adın verilmesine sebep olmuştur.
Şebinkarahisar 1923'te il haline getirildi. Ancak 1933 yılında ilçe durumuna getirilerek Giresun'a bağlandı.
Evliya Çelebi 1647 yılında Sipahi Kethüdası Taban Mehmet Ağanın misafiri olarak Şebinkarahisar'ı ziyaret etmiş ve seyahatnamesinde kale ve şehirden ayrıntılı olarak bahsetmiştir
Şebinkarahisar Belediyesi 1882 yılında kurulmuş, imar planı 1969'da yapılmıştır.
İlçenin tarım ürünleri arasında buğday başta gelir. Ayrıca hayvancılık da ileri düzeydedir. Yayla ve otlaklarda küçükbaş ve büyükbaş hayvan beslenir. İlçenin bazı köylerinde alunit cevherine rastlanmıştır. Şebinkarahisar ticaret ilişkilerini daha çok Sivas iliyle kurmaktadır. İlçe merkezinin Sivas'a uzaklığı 198 kilometre. Erzincan'a uzaklığı 124 kilometredir.
İlçenin başlıca ürünleri tahıl, sebze ve hayvan ürünleridir. En çok tereyağı, peynir,pekmez,ceviz ve deri satar. El sanatlarından dokumacılık eski önemini yitirmiştir.
Şebinkarahisar'a 5 kilometre uzaklıktaki Tamzara güzel bir gezi yeridir. Ayrıca Avutmuş, Kükurt, Biroğul, İkioğul, Kırkgöz, Kavaklar ve Altınçevre köyleri, bahçeler arasında, güzel görünümlü yayla köyleridir.
Kelkit'in önemli kollarından Bağarsık Çayı Şebinkarahisar'ın yanından geçer. Bu akarsu şehrin arazisini sular. Şehir, bağ ve bahçeler içinde bir, iki katlı evleriyle güzel bir görünüme sahiptir.
Şebinkarahisar son yıllarda gelişmeye ve büyümeye başlamıştır. Şebinkarahisar, il merkezi Giresun ve Bulancak'tan sonra ilin üçüncü büyüklükte yerleşim merkezidir. Yakın yıllarda il yapılması beklenmektedir. İlçe halkı 1933 yılında elinden alınan il statüsüne tekrar kavuşmayı
özlemle beklemektedir.

Buraya Karahisar-ı Şarki ve Şabin Karahisan da derler.
Karahisar denmesinin sebebi kale taşlarının kara olmasındandır.
Buraya ilk egemen olanlar Kıyamalardır. Daha sonra Trabzon'daki Rumların eline geçmiştir.
Fatih Devrinde fethedilmiş, Yavuz zamanında deftere sancak olarak geçirilmiştir.
Şebinkarahisar Kalesi yüce bir dağın doruğunda başını göklere uzatmış yedi köşeli bir kaledir.
70 burç, 100 bedenden meydana gelmiştir.
Kalenin içinde 70 kadar ev, küçük ve sağlam Ebülfeth Camii vardır.
Diğer camiler aşağı kesimdedir.
Aşağı kesim, 9 mahalle. 1600 toprak damlı evden meydana gelmiştir.
42 tane mihraplı camii vardır. 3 tekkesi, 2 hamamı, 4 hanı, 7 sıbyan mektebi, 750 kadar dükkanı vardır.
Kagir bedestan ortasından bir cadde geçer, üstü kapalı, iki basında sağlam kapıları vardır.
Dağlarında bir çeşit kırmızı şeb (şap) olur ki, kuyumcuları bu seble gümüşü parlatır.
Şehrin levaşe denilen yufka ekmeğiyle ayvası ünlüdür."

ŞEBİNKARAHİSAR KALESİ

Şehre hakim yüksek bir kaya kitlesi üzerine kurulmuştur. Şehirden 160 metre daha yüksektedir. Günümüzde yıkık durumda olan kalenin eski bölümü, sarp kayalar üzerine oturtulmuş batıdaki sekiz köşeli küçük kuledir. Altıncı yüzyılda Bizans imparatoru Justinianus, 1201 yılında Mengücekoğullarından Behramşah kaleyi onartmış, genişletmişlerdir. Kale. iç kale ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır ve dört katlıdır. Dış kalenin iki, iç kalenin bir kapısı vardır. Şehirden dış kaleye ulaşan yol eski özelliğini hala korumaktadır. Dış kalenin en önemli bölümü güneybatı köşesindeki “Kızlar Kalesi’dir Üçüncü katta kale beyinin camii bulunuyordu. Kalenin duvarları 50-60 metre yükseklikteydi. Üç kat demirden sağlam kapıları vardı. Kaleden aşağı gizli su yolları vardı. Bu yollardan savaşta yararlanılırdı. Uzun Hasan'ın Fatih Sultan Mehmed'e karşı bu kaleyi kullandığı söylenir.

CAMİLER

Fahreddin Behramşah Camii

Avutmuş Mahallesindedir. Onikinci yüzyıl sonunda Mengücekoğullarından Behramşah adına, oğlu Muzafferüddin Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Kubbeli olan caminin minaresi yıkıktır. Depremlerde ve I. Dünya savaşında bir kaç defa tahrip olan camii 1978 yılında tamir edilmiştir.

Taş Mescit

Kalenin batı eteğinde, Taş Mahallesinden Kale’ye çıkan yolun solunda yer almaktadır. 1352 yılında Eretnaoğullarından Melik Ahmed tarafından yaptırılmıştır. Bu mescidin kitabesi Rumlar tarafından yok edilmiştir.Bugün harap durumdadır.

Fatih Camii

Şebinkarahisar’ın merkezinde bulunur ve şehrin en büyük camisidir. Geniş bir avlusu ve vardır ve üstü kurşunla kaplıdır. Fatih Sultan Mehmed'in Trabzon seferi sırasında yaptırılmıştır. İlk olarak ahşaptan yapıldığı kaydedilen camii iki kez yanmış, yeniden yapılmıştır. Ondokuzuncu yüzyıl sonunda yapılan 6 kubbeli camii 1939 depreminde hasar görmüş ve 1950 yıllarında onarılmıştır. Ermeni ve Rum isyanları sırasında da tahrip edilen ve saldırılara maruz kalan caminin duvarlarında mermi izlerini de görmek mümkündür.

Kurşunlu Camii

Taş Mahallede, Kurşunlu semtindedir. Anadolu’nun klasik üslupta karakteristik cami şemasına uygun olarak yapılmıştır. Harime giriş kapısının kemer dilimleri içinde yer alan dört satırlık inşa kitabesine göre 1586 yılında yapılmıştır. 19 yüzyılda yapılan tamirle bu günkü görünümünü alan camii en son 1986 yılında onarılmıştır.

Tamzara Camii

1900 yılında yapılmıştır ve Tamzara’dadır.

Kadıoğlu Camii

Avutmuş’da bulunmaktadır. 1924 tarihinde Kırkköz mahallesinden Dikzade Hayri Efendi tarafından yaptırılmıştır.

MANASTIR VE KİLİSELER

Meryem Ana Manastırı

Şebinkarahisar'ın 11 kilometre doğusunda Kayadibi köyündedir. Köyün doğusunda yüksek kayalara oyulmuş manastır dört katlı, 32 odalıdır. Bazı kaynaklar manastırın 481-490 yılları arasında kurulduğunu belirtmektedir. Osmanlı döneminde en parlak dönemini yaşayan manastırın bugünkü kalıntıları 19. yüzyıldan kalmadır. Araştırmacılar ortaçağ manastırının yanarak yok olduğunu ve 19. yüzyılda yenilendiğini belirtmektedir.

Taşhana Bitişik Kilise

Taşhan’ın güney doğusunda teras üzerine inşa edilmiştir. 17-18 yüzyıllarda yapılmıştır ve 19 yüzyılda yenilenmiştir. Şimdi sadece kalıntısı mevcuttur.

Licese Kilisesi

Şaplıca Köyünün Licese mahallesinde yer alır. 1874 yılında inşa edilmiştir.

Asarcık Kilisesi

Yeni Giresun yolu üzerinde Şaplıca Köyünün Asarcık mahallesinde yer almaktadır. 1890 tarihinde inşa edilmiştir.

HAMAMLAR

Kurşunlu Hamamı

Topal Mehmet Paşa Hamamı olarak da bilinen hamam,1651 yılında Mutasarrıf Topal Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çeşitli tarihlerde onarım görmüş, 1942 yılında kullanılmaz olmuş, günümüzde toprak üstünde yalnız kubbesi kalmıştır.

Tamzara Hamamı

19 yüzyıl başlarında yapılmıştır. Harap vaziyettedir.

Avutmuş hamamı

18 yüzyıl sonlarında 19 yüzyıl başlarında yapılmıştır. Özel mülkiyette olan hamam kullanılmamaktadır.

TAŞHANLAR

Onyedinci yüzyılda Taban Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kale ve Ortamahalle'ye giden yolun yanlarında taştan yapılmış iki bedestendir. bedestenlerin günümüzde doğu tarafta kalanlarının bir kısmının kalıntıları durmaktadır. Diğer taraftaki hanın olduğu yere yeni dükkanlar yapılmıştır. Taş Hanlar 1915-1939 yılları arasında hapishane olarak kullanılmış ve 1939 depreminde büyük hasar görmüştür.

ÇEŞMELER

Kurşunlu Çeşme

Kurşunlu Camii’nin doğusunda, Kurşunlu Hamamına bitişik tarihi bir çeşmedir. Tamamen kesme taştan yapılmıştır. 1648-1652 yılları arasında Topal Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Pertevniyal çeşmeleri

1865 yılında Pertevniyal Valide Sultan Şebinkarahisar'a üç çeşme yaptırmıştır. Bunlardan biri Suboyu (Bige) Köyü yolu üzerinde, diğer ikisi ise Karaköy yolu üzerindedir. Klasik Türk çeşme mimarisine uygun olarak teğet kemerli bir niş ile süslenmiş, itinalı bir işçilik ve kesme taştan yapılmışlardır.

Belediye Çeşmesi

Eski belediye binasının önünde 1927 yılında Belediye başkanı Hüsnü Bey zamanında yaptırılmıştır. Bakımsızlıktan yıkılınca bugünkü yerine, meydana taşınmıştır.

Zeynube Hatun Çeşmesi

1713 yılında yapılmıştır. Fevzi Çakmak sokakta yer almaktadır. Zeynube Hanım tarafından yaptırılmıştır.

Eyvan Çeşme

Fevzi Çakmak sokağın sonunda Kaleye çıkan yolun sonunda yer almaktadır. 18 yüzyılda yapılmıştır.

Müftü Efendi Çeşmesi

Klasik bir Osmanlı çeşmesidir. 1764 yılında yapılmıştır. Müftü Efendi tarafından evinin önüne yapılmıştır.

Hüseyin Efendi Çeşmesi

Müftü Camii’nin doğusunda yer alan klasik bir Türk çeşmesidir. 1802 yılında Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmıştır.

Hacı Yakup Çeşmesi

Deli Bekir sokağı üzerindedir. Vakfıkebirli Hacı Yakup tarafından 1810 yılında yapılmıştır.

Alay Çeşmesi

Eski Alay binasının önünde harap olan çeşme sökülmüş Belediye binasının girişine kurulmuştur. 19 yüzyıl sonlarında yapılmıştır.

Avutmuş Süleyman Ağa Çeşmesi

Avutmuş Mahallesi Kütküt semtindedir. Hayırsever Süleyman Ağa tarafından yaptırılmıştır.

ATATÜRK MÜZESİ

Şebinkarahisar İlçe merkezinde bulunmakta ve ahşaptan yapılmış iki katlı sade bir binadır. Aslen M. Emin Tüfekçi Beye ait olan ev 1982 yılında Atatürk Müzesi haline getirilmiştir ve ziyarete açılmıştır. Bu ev geleneksel Karahisar evlerinden birisidir. İki katlı olan evin iki yana eğimli çatı içerisine yerleştirilen köşk odada 12 Eylül 1924 yılında Şebinkarahisar’ı ziyareti sırasında Atatürk bir gece kalmıştır. 19. Y.Y. sonunda veya 20. Y.Y. hemen başında yapıldığı tahmin edilmektedir. Önü çıkmalı üçgen alınlıklı, ahşap sütunların taşıdığı, 10 adet taş basamaklı merdivenlerin bulunduğu ana giriş kısmı mevcuttur. İkinci kata iki kanatlı ahşap bir kapı ile girilmektedir. Asıl müze olarak kullanılan kat burası ve hemen üzerinde yarım kat halindeki ön cepheden görünmeyen çatı katıdır. Bu çatı katına da ikinci kattan dönerli ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır.

TARİHİ ESERLER

 

EVLİYA ÇELEBİ'NİN SEYAHATNAMESİNDE ŞEBİNKARAHİSAR

 
 
  Bugün 11 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı! Copyright © 2008 D€siNG ßy [ Sword ] Mustafa KILIÇ  
 
ŞEBİNKARAHİSAR Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol